Sizde birer üniversite öğrencisiyseniz beni anlarsınız...
üniversite hayatımın 4. yılı da bitti kaldı 1 yıl.. yıllar geçtikçe biriken
kıyafetlerin kitapların ayakkabıların ıvırın zıvırın haddi hesabı yok artık
memleketteki evimiz anne babamızın evi üniversitedeki evimiz bizim evimiz.. o
derece yerleştik yani anlayacağınız.. utanmasak avize bile alıcaz evimize,
masalarımızın üstünde bi gümüş şekerlikler eksik.. o kadar benimsiyoruz ki
buralardaki evimizi, biri evimize laf söyleyince içimiz cız ediyor.. haaa içinde
yaşarken kıymet biliyor muyuz o da tartışılır ;)) ayrılıkları okulun son
günlerini vedaları oldum olası sevmem.. hele bu yaz tatilini sıcak anne baba
kucağında değil, anne gezmelerine giderek değil, tüm aile eğlenip gülerek vakit
geçirirken değil de bir staj uğruna şehir şehir gezerek Evliya Çelebi misali
yolarda geçireceksen bu ayrılık gerçekten hiç hoş değil!! yine tutunuyorum bir
şeylere; Ankara da ablam var diyorum canım o benim diyorum onunla olupta hiç
sevmediğim Ankara da bile sıkılmak mümkün mü diyorum sonuç yüzümü güldürüyor...
;) İzmir diyorum sıcağı sevmem diyorum, ben o nem de ne yaparım diyorum sonra
teyze anne yarısıdır sözüne gerçekten yakışacak olan teyzemi düşünüyorum yine
yüzüm gülüyor.. ;) en kötü leğene su koyar içine buz atar ayaklarımızı içine
sokar teyzemle birlikte serinleriz diye içimden geçiriyorum sonra bildiğin
kahkaha atıyorum ;))
Kendime tutunacak şeyler bulmayı iyi bilirim... şimdi sıra
geldi toparlanmaya.. acaba yazın hangi kıyafetlerimi giyerim hangi ayakkabılarımı
alsam? offff Allah ım bu bavul çok ağır oldu bununla nasıl giderim ben diye
oflanıp puflanma evrelerine.. Biliyorum geleneğimizi bozmayacağız babam yine
bana: "Kızım Isparta'nın taşı mı meşhur? taş getirmişsin bavulunda. Bu
ağırlık kıyafetlerden olamaz değil mi?" diyecek kahkasını atacak bende:
"Yaaaa babaaa yaaaa deme öyle ama" diyip bi utanıp sıkılcam.. Haklı
ama bavulu taşıyınca içinde taş olduğu düşüncesine kapılmamak elde değil :)) Yani lafı dolandırıp
götürüyorum ama şu bavul toplama işi gerçekten çok zor.. Öncelikle bütün
kıyafetler ortaya çıkar(kışlıklar bile) sonra
A)en çok giyilenler,
B)orta derecede giyilenler,
C)bir-iki defa giyilmiş olanlar,
D)alındığı halde el sürülmemiş ama ısrarla dolapta duranlar
diye kategorilenir. D seçeneği zaten hemen elenir, En çok
giyilenler hemen bavula atılır ki bavul dolmuştur. İşte işin buradan sonraki
kısmı en can alıcı nokta B ve C seçenekleri arasında gidip gelinir. –ya giyerim
herhalde bunu ya, yok ama ya nerde giycem. Neyse şurda dursunda bence ben bunu
şurda giyerim.. diye kendi kendine konuşma evreleri başlar… Her kıyafet için bu
kritik analizi yapılır eninde sonunda o kıyafet bavulu hazırlanır.. Şimdi sıra
geldi ikinci ve daha zor olan bir evreye hangi ayakkabı hangi çanta alınacak.
Benim zaten olmazsa olmazım vazgeçilmez ayakkabım o hemen ön sıraya çıkar
sonra
onun yedeği alınır sıra diğer ayakkabılara gelir,
düşünülür taşınılır karar
verilmez sonra annecik aranır :Anne ben hangi ayakkabılarımı getirsem ki?? diye…
Annemde yol gösterir fikir sunar “Güzel kıyafetlerinden getir bak” diye
tembihler sonra ayakkabı ve çantalarda hazırlanır,,, ıvır zıvır incik-boncuk
kısmına hiç girmiyorum zaten her şey olduğu gibi bavula boşaltılır.. Ortala 1
günümü alan bu toparlanma işi memlekete gidip bavulumu açıp hadi eşyelerımı
dolaplara yerleştireyim derken annemin “Aman Allaaahım kızım sen bunları mı
giyiyosun” diyip giydiklerimi bir üniversite öğrencisine yakıştırmayan; “kız
dediğin az süslü giyinir bu spor ayakkabı nedir? Getirme demedim mi ben sana…
ayır ayır şunları ben Mehmet Bey gelsinde ona vereyim tanıdığı fakir fukara
varmış onlar giysin onlara vereyim” demesiyle babama yatığım mızmızlanmanın
aynısını anneme yaparak “yaaa Annneeee yaaa” demekle o bir günlük ne götürsem
telaşı 1 saatte biter. ;) sonra tatilimiz yaşanır benim gözüm o elediğim
getirmek istemediğim kıyafetlerimde ayakkabılarımda kalır, bir daha bu kadar
çok kıyafet getirmicem hiç giymiyorum seneye daha dikkatli olayım
düşünceleriyle geçer.. Özetle bavul hazırlamak çok zor iş Vesselam…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder